Hürrem | Konular | Kitaplar

ABDÜLMECİD DEVRİNDE DEVLETİN İKTİSÂDÎ MANZARASI

Kuruluşundan beri Devlet-i Aliyye, îrâdına göre masraf ederdi. Me’mûrîn dahi vaktiyle ma’aşlarını alup idârelerini ana uydururlardı. O zaman alafranga hâne ve sâhilhâne yok idi. Sarây-ı Hümâyûn’un idâresi ise pek mazbût bir hâlde idi.

Şehzâdeler kafesnişîn-i mahcûriyyet (muhafaza altında) oldukları gibi kadınlar dahi bir tarafa çıkamazlardı. İstabl-ı âmire masârifi, esbân-ı hâssanın yem ve alef mesârifinden ibâret idi ve ecnebî müsâfirler gelüp de esbâb-ı nakliyyeye ihtiyâcı mess etse, vükelâ dâirelerinden beşer onar donanmış at alınurdu. Bu dürlü şeyler içün Hazîne-i hâssa’ya âid masraf yok idi.

Sultan Abdülmecid Hân hazretleri öteden berü istikraz (borç)dan sakınur, muvâzene-i mâliyyeyi pek ziyade gözedir idi. Lâkin o dahi rüzgârın önüne düşüp gitmeğe mecbûr olmuşdur. O icrâ olunan rikâb-ı hümâyûn resm-î âlîsinde, vükelâya îrâd buyurduğu bir hitabında «istikraz olunmamak içün çok çalışdım, lâkin ahvâl bizi istikrâza mecbûr etti. Bunun te’diyesi varidâtın artmasıyle olur. Bu dahi i’mar-ı mülk ile, ya’ni her devlette olduğu gibi kumpanyalar teşkîl ederek demiryolları yapmakla olur. Artık kumpanyalara da muvâfakat eylemeliyiz. Garlar da yapmalı. Fakat vâridât artdı, deyü masrafı da artırmamalı. Ve illâ bir semere hâsıl olmaz. Yine batak yoludur.»

Doğrusu bu bâbda pek çok gayret ve himmet eylemiş idi. Lâkin ilticâat-ı zamâniyyeye karşu durulamamışdır.

İlk borçlanma: Osmanlı hükûmeti inhitât asırlarında mâlî müşkilât içinde bocaladıkça akça tağşişi (altın veya gümüşün diğer bir madde ilavesi ile ayarını düşürmek) ve ağır vergiler tarhı gibi tedbirlere mürâcaat etmiş, bu yüzden birçok isyanlar çıkmış, fakat 1855’e kadar hiçbir zaman hâricî bir istikrâz akdetmemiştir.

Kırım muhârebesinin ağır masrafları Bâb-ı Âlî’yi ilk defa hâriçten para bulmaya mecbur ettiği için bugün (28/06/1855) Londra’da akdedilen beş maddelik bir mukaveleyle İngiltere ve Fransa’dan beş milyon İngiliz altını istikrâz edilmiş ve bu borç için devletin bütün vâridâtı ve bilhassa Mısır harâciyle İzmir ve Sûriye gümrüklerinin hâsılâtı karşılık gösterilmiştir.


2004-06-28
Fazilet Takvimi


Konular